Kutup Kuşunun Duası

Bir kayanın üstüne konmuş düşünüyordu. Bir taraftan da gagasını açmış bir şeyler mırıldanıyordu.

Bir ara yanından geçen bir beyaz ayı yavrusu ona baktı ve:

"Ne o Kutup Kuşu ne mırıldanıp duruyorsun?" dedi. Kutup Kuşu ona bakıp:

"Ne mırıldanacağım? Yaratana teşekkür ediyorum." dedi.

Yavru Ayı:

"Hepimiz her zaman yaratanımıza teşekkür etmiyor muyuz?" dedi.

Kutup Kuşu "Elbette teşekkür ediyoruz ama benim daha fazla teşekkür etmem gerekiyor."

"Nedenmiş o?" dedi yavru ayı.

Bembeyaz rengiyle karların ortasında belli olmuyordu. Sadece siyah gözleri ve siyah burnu fark ediliyordu. Bir de ağzının kenarındaki siyah çizgi belli belirsiz görünüyordu bu beyaz rengin içinde.

Kutup Kuşu'nun da ondan kalır bir yanı yoktu.

Gözleri ve gagasının dışında her yeri bembeyazdı. 

Yavru ayı sordu:

"Yaradana niçin sen daha fazla teşekkür ediyorsun. Bunu anlamış değilim?"

Kutup Kuşu ona baktı ve gülümsedi:

"Ben daha fazla teşekkür etmem gerekiyor; çünkü sizden fazla yardım görüyorum da ondan!"

Kutup ayısı şaşkın şaşkın ona baktı ve:

"Ya öyle mi?" dedi. "Anlat yardımları da bilelim."

Kutup Kuşu ona baktı ve tekrar gülümsedi:

"Pekala dinle öyleyse." Dedi ve anlatmaya başladı:

"Şimdi benim şu rengimi görüyorsun ya." 

"Evet." dedi ayı.

"Dikkat etmesen beni şu karlardan ayırdedebilir misin?"

"Hayır." dedi yavru ayı. 

"Bu beyaz elbise kış için bana sunulan Allah'ın nimetidir. Beni yırtıcı hayvanlardan korumak için bana bu beyaz giysiyi verdi.

Bahar geldiği zaman ise yeşil kırçıllı bir elbise giydirir bana yüce Yaradanım. Böylece yeşillikler arasında fark edilmesi imkansız hale gelirim. Yazın ise sarı bir renge bürünürüm. Yani tüylerim o rengi alır. Böylece sararmış tabiat, kurumuş otların arasında kimse beni fark edemez. Hele düşmanlarım hiç bir zaman beni göremez.

Kıştan bahara geçişte ise siyah beyaz renk alırım; çünkü karlar tam erimemiştir. Ama yer yer toprağın siyahlıkları da ortaya çıkmıştır. Onun için benim elbisem de siyah beyazdır. Böylece dört mevisimin dördünde de benim giysilerim değişir. Bu kadar yardıma teşekkür edilmez mi dostum?"

Anlatılanları duyunca Kutup Ayısı'nın şaşkınlıktan minik ağzı açık kaldı. Çünkü böyle bir iyilikle yeni karşılaşıyordu. Tabiatı yaratan kendine de birçok güzellikler veriyor, bir çok yardımlarda bulunuyordu. Ama bu kuşun gerçekten giysileri şükretmeye değerdi.

Oradan ayrılırken beyaz giysilerine bürünmüş kuşa tekrar baktı ve:

"Dostum şükredebildiğin kadar şükret. Çünkü bunca iyilik ve yardıma elbette binlerce teşekkür gerektirir.

Ben de evime gidip senin gibi Allah'a teşekkür edeceğim. Bana yardımları ve verdiği yiyecekler için ona şükranlarımı sunacağım.

Kutup Kuşu, minik ayıya baktı ve gülümsedi:

"Haydi, bir an önce git ve şükür ile Allah'a teşekkürlerini bildir. Yapılan iyiliğe karşı teşekkürde geç kalmaman gerek. Yoksa Allah'ı gücendirirsin." dedi.

Minik ayı oradan ayrılırken Kutup Kuşu da kanatlarını hafifçe açtı ve yarım kalan duasına devam etti.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Keloğlan ile Cinler Padişahı

Keloğlan ile Ali Cengiz Oyunları

Keloğlan ile Keloğlan’ın Köpeği