Doğrucu Oğlan
Bir fakirin bir oğlu varmış. Bunların kırk altını varmış. Babası bu kırk altını, oğlunun eski elbisesinin yakasına dikip onu tüccarlarla ticarete göndermiş.
Adam, oğluna:
“Oğlum, doğru ol, hiçbir zaman yalan söyleme!” diye öğüt vermiş.
Tüccar, çok yürüyüp az yürüyüp bir yere varmadıkları sırada, bunları haydutlar çevirmiş.
Haydutlar, kendi aralarında:
“Şu eski elbiseliye bir şeyler verelim.” diye kararlaştırmışlar.
O zaman eşkıyaların biri sözünü kesip:
“Dogrucu Oglan” Başlangıçtan Günümüze Kadar Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi, Türkmenistan Türk Edebiyatı, C. 10, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998, s. 135-145.
“Ey eski elbiseli, alınacak neyin var?” demiş.
O zaman o oğlan:
“Benim kırk altınım var.” demiş. O zaman eşkıyalar gülüşüp:
“Senin gibi birisinde kırk altın ne arar?” demişler.
O zaman oğlan, elbisesinin yakasını açıp kırk altınını onlara göstermiş.
O an eşkıyalar:
“Neden yalan söylemedin? Biz sana üste para verecektik, şimdi bu paranı da alırız.” demişler.
O zaman oğlan:
“Zararı yok, benim babam doğru ve dürüst olmayı, yalan söylememeyi nasihat etti.” deyince, eşkıyalar buna şaşırıp tüccarlardan aldıkları malları geri vererek eşkıyalığı bırakırlar.
Adam, oğluna:
“Oğlum, doğru ol, hiçbir zaman yalan söyleme!” diye öğüt vermiş.
Tüccar, çok yürüyüp az yürüyüp bir yere varmadıkları sırada, bunları haydutlar çevirmiş.
Haydutlar, kendi aralarında:
“Şu eski elbiseliye bir şeyler verelim.” diye kararlaştırmışlar.
O zaman eşkıyaların biri sözünü kesip:
“Dogrucu Oglan” Başlangıçtan Günümüze Kadar Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi, Türkmenistan Türk Edebiyatı, C. 10, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998, s. 135-145.
“Ey eski elbiseli, alınacak neyin var?” demiş.
O zaman o oğlan:
“Benim kırk altınım var.” demiş. O zaman eşkıyalar gülüşüp:
“Senin gibi birisinde kırk altın ne arar?” demişler.
O zaman oğlan, elbisesinin yakasını açıp kırk altınını onlara göstermiş.
O an eşkıyalar:
“Neden yalan söylemedin? Biz sana üste para verecektik, şimdi bu paranı da alırız.” demişler.
O zaman oğlan:
“Zararı yok, benim babam doğru ve dürüst olmayı, yalan söylememeyi nasihat etti.” deyince, eşkıyalar buna şaşırıp tüccarlardan aldıkları malları geri vererek eşkıyalığı bırakırlar.
Yorumlar
Yorum Gönder